İçerik Pazarlamasında “Psikoloji”

Etkili bir içerik pazarlamasının sırrını öğrenmek ister misiniz ?

Müşterinin satın alma davranışının ne olduğu, bu kararı nasıl verdiği ve sizden neler beklediği ile ilgili soruların cevabını bilmeniz, içerik pazarlaması sonuçlarınızı iyileştirmenizde önemli bir kaynak olacak. Bu sebeple, ne yapıp edin, müşterilerinizin zihnine ve kalbine ulaşmanın bir yolunu bulun.

İçerik pazarlamacılarının psikolojik kavramları ve ilkeleri anlamaları son derece önemli, çünkü kullanıcıların satın alma kararlarını nasıl aldıklarını öğrenmek, içerik pazarlamanın tüm kollarını çözümlemeye başlamak demek. Bu şekilde online müşteri ve ziyaretçilerin neden belirli bir davranışta bulunduğunu, hangi içerik türünün kullanıcıları meşgul edeceğini ve çok daha fazlasını belirleyebilirsiniz.

İçerik Pazarlamasının Kalitesini Artırmak İçin Psikoloji Nasıl Kullanılır ?

Kullanıcıların davranışsal psikolojisini ve satın alma davranışını anlamak istiyorsanız aşağıda sizin için 5 tavsiyede bulundum. Bu tavsiyeler, izleyiciler belirli bir eylemde bulunurken onları neyin motive ettiğini bulmanızı sağlayacak.

1-İkna Modelleri

En ufak bir davranışımızı gerçekleştirmek için bile, ilk önce bunu yapmayı istememiz(motivasyon), sonra bu isteği gerçekleştirmemiz için gerekli olan maddi ve manevi imkanlara sahip olmamız(imkanlar), sonuncu olarak da bu davranışı hayata geçirmek için bizi harekete geçirmeye motive edecek bir tetikleyenin olması gerekir.

Fogg, bu 3 etkenin doğru bir şekilde işlememesi durumunda insanın düşüncelerinin sadece niyet olarak kalacağını söylüyor.

1-Motivasyonlar

Motivasyonlar, bir bireyin neyi yaptığı ve neden yaptığı konusunda bize ışık tutar. Farklı sektörler, kendilerine en uygun motivasyonu seçerler. Örneğin eğlence sektörü, haz motivasyonu, sağlık sektörü ise korku motivasyonu üzerine odaklanır. İnsanların ise en önemli iki motivasyonu, reddedilme ve kabul görme motivasyonudur.

2-İmkanlar

Sizi resim yapmaya ne kadar motive edersek edelim, eğer gerekli yeteneğe ve kaynaklara sahip değilseniz başarılı olmanızı sağlayamayız. Gerekli olanaklara sahip değilseniz yeni bir davranış oluşturmanız çok zor olacaktır.

3-Tetikleyiciler

Akıllıca düşünülmüş tetikleyiciler, insanlarda istenen davranışın oluşması için gerekli olan motivasyonu sağlar. Oluşan motivasyon ise kendi kaynağını yaratır. Eğer doğru düşünülmüş bir tetikleyiciniz yoksa, insanların motivasyonunun yüksek olması ve gerekli imkanları ellerinde bulundurmaları sizi başarılı yapmaya yetmeyecektir.

2-Sosyal Kanıt

Özellikle emin olmadığımız durum ya da konularda, başkalarının yaptıklarını kopyalarız öyle değil mi ?

Çoğu zaman kendi tercihimiz olmasa bile çevremizdeki insanların önerileri ile satın alma davranışında bulunuyoruz. İnsanların burada ki amaçları  diğer insanların gerisinde kalmak istememeleri veya dışlanmaktan korkmalarından dolayı gerçekleşir.

İçerik pazarlaması ve sosyal kanıt arasında da çok kuvvetli bir bağ vardır. Çünkü insanlar genellikle, başkaları tarafından kullanılmış, beğenilmiş ve güvenilen ürünleri satın alma eğilimindeler. Bu sebeple, sosyal medya için içerik pazarlaması oluştururken tüketicinize sosyal bir kanıt sunmayı unutmayın.

  • İçeriğinizde sosyal paylaşım butonu kullanın.

  • Olumlu yorumları teşvik edin ve paylaşın.

  • Bloglardaki yorum ve referanslara dikkat edin ve inceleyin.

  • Web sitenizdeki içeriğinizde gerçek hayattan örneklere, olay incelemelerine yer verin.

3-Algısal Küme Teorisi

Yukarıda ilk olarak hangi dizilimi fark ettiniz ?

12-13-14 mü ? A-B-C mi ?

Burada 13, bir fiziksel uyaran görevinde fakat algılandığı bağlamın etkisinden dolayı insanlarca farklı algılanabiliyor. O an ki beklentiniz doğrultusunda göreceğiniz şey değişebiliyor.

Algısal kümeler, psikolojide belirli bir şeyi çoğunluk görmezden gelirken, duygusal veriler veya beklentiler gibi farklı bir durumdan ötürü yalnızca bazılarının algılayabilme özelliğini ifade eder. Okuyucunun beklentileri doğrultusunda içerik üretmeniz açısından bu teoriden yararlanabilirsiniz.

4- Bilişsel Akıcılık

Microsoft tarafından yapılan bir araştırmaya göre, online kullanıcıların web sitesini yalnızca 8 saniyede analiz ettikleri görülmüştür.

İnsanlar basit ve kolay anlaşılır içerikleri daha kolay analiz edip anlayabilirken karmaşık içerikleri reddedip ilgilenmezler. Yani bilişsel akıcılık, bir kişinin algılaması ve yargılamasıdır aslında. Eğer bir müşteriyi bir davranışta bulunması için ikna etmek istiyorsanız, bunu mümkün olduğunca kolay ve basit bir hale getirmelisiniz. Zihinsel işleme süresinin kolaylığı ya da zorluğunu etkileyen herhangi bir etken, insanların markanız hakkındaki düşüncesini ve algısını etkileyebilir. Burada size düşen görev, içeriğinizle alakalı anahtar kelimeleri kullanmak, ilgi çekici bir başlık bulmak, etkileyici emoji, video ve grafiklere yer vermek, dikkat çekmek için sosyal medyada popüler etiketler kullanmak olacak.

5-Rengin Psikolojisi

İnsanlar olarak, herhangi bir nesneye karşı bir buçuk dakikadan daha kısa bir sürede algı geliştirme yeteneğine sahibiz. Bir kişinin aklı, bedeni ve duyguları ile ilgili çok fazla psikolojik renk var. Bilinçaltınızda geçmişte edindiğiniz bazı deneyimlerden ötürü kodlanmış, diğer renklerden daha öne çıkan favori renklere sahipsiniz. Ve bir satın alma davranışında bulunurken belki de en çok dikkat ettiğiniz nokta bu renkler oluyor.  Renkler, marka imajınızın nasıl algılandığı konusunda büyük bir öneme sahip. İster genç bir hedef kitleye seslenen moda markası olun, ister müşteride güven oluşturmaya çalışan tıbbi bir poliklinik olun, ideal müşterilerinize ulaşmak ve bağlanmalarını sağlamak için renklerin anlamları üzerinde çalışmalısınız.

Müşteriler de ürünleri rengine göre değerlendiriyorlar. Bu sebeple, her rengin bir önemi var, her rengin altında yatan derin mesajları ve kodları tanımlayabilmeniz, profesyonelliğiniz konusunda tüketicinin güvenini kazandıracaktır. Her renk, değişen duyguların bir temsili niteliğindedir. Örneğin mavi; zeka, güven, yansıma, sadakat, mantık, huzur ve görevi temsil eder.