Eski Pazarlar için Yeni Rekabet Yöntemleri

İnsanların internet kullanım oranları artıkça hızlı bir şekilde satın alam alışkanlıkları dahil pek çok alışkanlıkları değişti. Perakende ve şube olarak büyümenin her şey olduğu 90’lı yıllarda firmalar hızla organizasyonel yapılarını ve insan kaynaklarını şubeleşmek üstüne geliştirmişlerdi. Bu da piyasalara daha sonra giren işletmelerin nerede ise rekabet etmelerini imkansız hale getiriyordu. Firmalar büyüdükçe ve rekabet azaldıkça da fiyatlar artıyor ve hizmet kalitesi de düşüyordu. İşte bu ortamda internet kullanımı artarken tam olarak bir yaratıcı yıkım devrimi gerçekleşti. Artık marifet büyük olmak değildi. Marifet çok şube sahibi olmak veya geniş bir kadro ile çalışmak da değildi. Artık kurallar değişmişti ve tek bir kural vardı bu da firmalar ne kadar az kar marjları ile ayakta kalabilir ve para kazanabilir. İşte bu olgu kıran kırana rekabet kavramının tanımının yeniden yapılmasını sağladı.

İşe bu bağlamda rekabet incelendiğinde ikiye ayırabiliriz rekabeti.

1. Klasik Tip (Bu pek çok iş dalında Ortadoğu tipi rekabet olarak bilinir): Aynı piyasada çalışan birçok firma vardır ve bunlar genelde bir manada kendi aralarında piyasayı parsellemişlerdir. Aralarında sözlü sınırlar vardır ve bu alandan pek çıkmazlar. Hedef odaklı çalışmazlar tek amaçları kendi sınırları içindeki müşterilere ürün / hizmet sunmaktır. Bu pazara birisi gireceği zaman bir veya birkaçından rol çalmak ister. Bunu da en basit ve aklında gelen tek bir yöntem ile yapar. Ürün fiyatlarını düşürür ve kendine rakip olarak belirlediği bir veya birden çok firmanın alanına saldırır. oradaki müşterilere giderek Aynı Ürünü / hizmeti çok daha uygun fiyata ve çok daha uzun vadeye verebileceğini belirterek müşteriyi kendisi ile çalışmak konusunda ikna etmek çabasına girer. Ve tabi ki bu firma başarılı olur ama nereye kadar : o sahada daha önce ürün satan firma da fiyat düşürene kadar. Bu döngü o alandaki firmaların bir veya birkaçının işi bıraktığı ana kadar devam eder. Tek kazanan müşteridir ve burada unutmamak gerekir ki “Ucuza Gelen Ucuzluğa Gider”. Birbiri ile rekabet eden firmalar genelde bu rekabet ve birbiri dışında kimseye konsantre olmazlar ve aslında rekabeti kazandığını düşünen firma bile kaybetmiştir çünkü o sahaya girecek bir sonraki firma ile rekabet edeceği sermayesi azalmıştır.

2. Yenilikçi rekabet (Buna da Avrupa tipi rekabet olarak bilinir): Pazarlamaya giriş alan pek çok kişiye ilk derste sorulan sorulardan bir tanesi  “Otomobil firmaları neden hep teknolojilerini ve sundukları ürünleri yeniler” sorusudur. Öğrenciler onlarca farklı cevap verir ama hiçbirisi cevabın “Rakipleri tarafından taklit edilmemek için” olduğunu tahmin edemez. Çünkü bizdeki kodlama hep klasik rekabet üstünedir. Özellikle internetin de yaygınlaşması ile birlikte konvansiyonel firma anlayışı ortadan kalkmaya başlamıştır. Bu da firmaların genetiğini zamanla değiştirmektedir. Bugünlerde her şeyden çok duymaya başladığımız kelime “inovasyon”. Bu kelime rekabeti özellikle de Personel / Şube bazlı kriterleri etkisiz hale getiren rekabeti çok daha etkili hale getirmektedir. Firmalar için kural her zaman ürün ve hizmetini yenile / rakibine değil müşterine ve pazara  konsantre ol ve kimsede olmayan ürün / hizmetleri geliştir. Seni öne çıkaracak olan kavramlar bunlardır. Bu rekabette firmalar temel olarak iki önemli özellik kazanırlar :

a) Organizasyonel yapıları küçülür çünkü iş zekası çözümleri ile pek çok birbirini tekrarlı işler artık bilgisayarla tarafından yapılır.

b )Organizasyonel yapılar küçüldüğü için daha düşük kar marjları ile ayakta durmaya başlarlar. Bu da firmaların pek çok işi outsource olarak kullanmasına veya hizmet olarak gerektiği kadar ve gerektiği zaman satın almasına olanak vermektedir.

2017 yılı rakamlarına bakıldığında küçük ve orta ölçekli işletmelerin %26sı sadece ürün veya hizmetlerini kendi sitelerinden veya pazar yerlerinde satmaktadır. Gerek eski alışkanlıklar gerekse de değişime karşı oluşan direnç pek çok firmanın yeni fırsatları görmesini ve daha önemlisi kullanmasını engellemektedir.

Projesoft Teknoloji olarak hemen hemen her sektördeki firmaya teknolojik alt yapı ve daha önemlisi bu alt yapı ile para kazanma konusunda Know-How sağlamaktayız. Geliştirdiğimiz rekabetçi teknolojiler ile firmaların sadece lokal pazarda değil tüm Türkiye’de ürünlerini / hizmetlerin pazarlamalarını sağlıyoruz. Biz de biliyoruz ki bu işi sadece bir yazılım ile çözmek mümkün değil. Bu yüzden müşterilerimiz ile omuz omuza durarak ve buradaki ihtiyaçları onlar ile analiz edip hızlı bir şekilde hayata geçirerek bu rekabette kalıcı başarı elde etmek  hedefi ile teknoloji geliştiriyoruz. Avrupa tipi rekabetin hem teknoloji hem de analiz gerektirdiğinin bilinci ile müşterilerimizden aldığımız geri dönüşleri Kendi teknolojimiz ile birleştirip rekabette en öne çıkmak için her gün çalışıyoruz.